Cinsel sorunlar (vajinismus, erken boşalma, sertleşme bozukluğu, cinsel istek bozuklukları, orgazm bozuklukları, ağrılı cinsel ilişki), birçok psikiyatrik hastalıktan sık görülmesine rağmen, bu hastaların psikiyatriye başvurma oranları birçok psikiyatrik hastalıktan çok daha nadirdir. Ülkemizde en sık rastlanan cinsel sorunlar; kadınlarda vajinismus ve cinsel isteksizlik iken, erkeklerde erken boşalma ve yine cinsel isteksizliktir.
Gerek utandıklarından, gerek toplumsal baskılardan gerekse bu durumun kendiliğinden ortadan kalkabileceğine olan inançlarından çiftler yardım için başvurmayı ertelerler ya da hiç düşünmezler. Oysaki cinsel işlev bozukluğu ile başlayan süreç, sonrasında çift problemine ve hatta bireysel psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlayabilir. (Ya da diğer yandan, bireysel psikiyatrik hastalıklar ya da çift problemleri, cinsel sorunlarla ortaya çıkabilir.)
Cinsel sorunların tedavisi, sorunun nedeninin araştırılması ile başlar. Tespit edilen biyolojik bir neden var ise gerekli tıbbi müdahale yapılır. Ancak aslında cinsel sorunlar büyük oranda psikolojik nedenlerden kaynaklıdır ya da biyolojik bir nedenle başlamış olsa da psikojenik faktörler sorunu ağırlaştırmış olabilir. Bu durumda uygulanacak olan uygun tedavi yaklaşımı, cinsel terapilerdir.
Cinsel terapiler, 1970’lerden bu yana, özellikle vajinismus ve erken boşalma olmak üzere, cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde başarıyla kullanılmakta olan, bilimsel, kanıta dayalı tedavi yöntemleridir.